Sifiliz
İçindekiler
Sifiliz Nedir?
Sifiliz hastalığı, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur.
Sifiliz Nasıl Bulaşır?
Sifiliz hastalığı, vajinal, anal veya oral bölgede mevcut olan bir Sifiliz yarası ile cinsel ilişki sırasında direkt temas yoluyla bulaşmaktadır. Bu yaralar, penis, vajina veya anüs çevresinde ya da rektum içinde, dudaklarda veya ağız içinde görülebilir.
Sifiliz Hastalığının Seyri Nasıldır?
Sifiliz enfeksiyonu 4 evrede seyreden bir hastalıktır. Her evrede farklı belirtiler vardır.
Primer sifiliz (Birincil Enfeksiyon) genellikle enfeksiyonun girdiği bölgede bir veya birden fazla sayıda lezyon (yara) ile belirti verir. Bu lezyonlar (yaralar), çoğunlukla cinsel organlarda, anüs, rektum ya da ağız içerisinde oluşur. Bu yaralar, çoğunlukla sert, yuvarlak ve ağrısızdır.
Sekonder sifiliz (İkincil Enfeksiyon) da, cilt döküntüleri meydana gelir, lenf bezlerinde büyüme ve yüksek ateşi olur.
Primer ve sekonder frenginin belirti ve semptomları bazen hafif olabilir ve fark edilmeyebilir.
Latent evre (Gizli Evre) boyunca hiçbir belirti ve semptom bulunmaz.
Tersiyer sifiliz (Üçüncül Enfeksiyon) döneminde ciddi medikal problemler meydana gelir. Hastalık, kalbi, beyini ve vücudun diğer organlarını etkileyebilir. Doktorunuz bazı testler yardımıyla tersiyer sifiliz tanısı koyabilir.
Erişkinlerde Sifiliz Semptomları Nelerdir?
Primer Evre (Birincil Evre)
frenginin birincil (primer) evresi boyunca, tek veya birden daha fazla sayıda yara fark edilebilir. Yara, etkenin vücuda giriş yerindedir. Yaralar, genellikle sert, yuvarlak ve ağrısızdır. Yara ağrısız olduğu için kolaylıkla gözden kaçabilir. Yara, çoğunlukla 3 ile 6 hafta devam eder ve tedavi almasanız da iyileşir. Ancak yara iyileşmesine rağmen tedavi olmazsanız hastalık ikinci evreye geçer. Yara kendiliğinden kaybolduktan sonra bile tedavi alırsanız enfeksiyonun ikinci evreye geçişini durdurabilirsiniz.
Sekonder Evre (İkincil Evre)
Bu evre, çoğunlukla vücudun bir ya da birden daha fazla bölgesinde ortaya çıkan bir cilt döküntüsü ile başlar. Döküntü, birinci yara iyileştiğinde veya yaranın iyileşmesinden birkaç hafta sonra ortaya çıkabilir. Döküntü, avuç içlerinizde ve/veya ayak tabanlarınızda pürüzlü, kırmızı veya kırmızımsı kahverengi benekler şeklinde görülebilir. Döküntü, genellikle kaşınmaz ve bazen farkına varamayacağınız kadar soluktur. İkinci evrede ağızda, vajinada veya anüste yaralar oluşabilir. Sahip olabileceğiniz diğer semptomlar, ateş, lenf bezi büyümeleri, boğaz ağrısı, bölgesel saç dökülmesi, baş ağrısı, kilo kaybı, kas ağrıları ve bitkinliktir. Bu evrede semptomlar birinci evredeki gibi tedavi alsanız da almasanız da iyileşir. Hastalık bu evrede de uygun bir şekilde tedavi edilmediğinde frenginin üçüncü evresi olan latent evreye (gizli evre) doğru ilerler.
Latent Evre (Gizli Evre)
frenginin latent evresi, frenginin hiçbir görünür belirti veya semptomlarının bulunmadığı bir zaman periyodudur. Tedavi almamanız durumunda, sifiliz herhangi bir bulgu vermeksizin yıllarca vücudunuzda kalabilir.
Tersiyer Evre
Tersiyer sifiliz evresi nadiren gözlenir ama gelişirse, hastalık birçok organ sistemini etkileyebilir. Bu sistemler, kalbi ve kan damarları ile beyin ve sinir sistemini içerir. Tersiyer sifiliz çok ciddidir ve primer (birincil) enfeksiyonun başlangıcından 10-30 yıl sonra ortaya çıkabilmektedir. Tersiyer frengide, hastalık iç organlarda hasara yol açar ve ölümle sonuçlanabilir.
Nörosifiliz ve Oküler Sifiliz Nedir?
Tedavi edilmediğinde, sifiliz beyine ve sinir sistemine (nörosifiliz) veya göze (oküler sifiliz) yayılabilir. Bu durum, yukarıda tanımlanan evrelerin herhangi birisinde gerçekleşebilir.
Nörosifiliz ve Oküler Sifiliz Semptomları Nelerdir?
Sifiliz Enfeksiyonu Tanısı Nasıl Konur?
Kan testleri ile sifiliz tanısını koymak mümkündür. Bazı durumlarda ve lezyon varsa sifiliz yarasından alınan sıvıyı test ederek de sifiliz tanısı konabilir.
Sifiliz, doktorunuz tarafından reçete edilen doğru antibiyotikler ile tedavi edilebilir. Bununla birlikte tedavi enfeksiyonun zaten yol açmış olduğu hasarı yok edemeyebilir.
Bir seks partnerinin frengiye sahip olup olmadığı açık olmayabilir. Bu durum, sifiliz yaralarının vajinada, anüste, penis derisinin altında veya ağız içinde saklı kalabilmesinden kaynaklanmaktadır. Seks partner(ler)inizin test edilip tedavi edildiğini bilmediğiniz sürece, enfekte bir seks partnerinden tekrar frengiye yakalanma riski taşıyor olabilirsiniz.
Sifiliz geçirmiş olmak sizin bu hastalığa tekrar yakalanmanıza karşı koruyuculuk sağlamaz. Başarılı ve doğru bir tedavi edilmenizden sonra bile yeniden enfekte olabilirsiniz. Tedavinizin başarılı olduğundan emin olmak için doktorunuz tarafından takip testleri yaptırmanız gerekir.
Frengiden Nasıl Korunurum?
Diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklarda olduğu gibi fengiden korunmanın tek yolu, vajinal, anal veya oral seks yapmamaktır. Bu öneri insanoğlunun doğal yaşam tarzına uymadığı için öneriyi şu şekilde revize edebiliriz.
Eğer cinsel olarak aktifseniz, sifiliz enfeksiyonuna yakalanma şansınızı azaltmak üzere aşağıdaki yolları izleyebilirsiniz:
Kimler Düzenli Sifiliz Testi Yaptırmalı
Sifiliz Enfeksiyonu Doğmamış Bebeğime Bulaşır mı?
Hamileyseniz ve sifiliz hastasıysanız, doğmamış bebeğinize enfeksiyonu bulaştırabilirsiniz. frengiye sahip olmak, düşük doğum ağırlıklı bebeğe neden olabilir. Hastalık, aynı zamanda, bebeğinizi çok erken doğurmanızı ya da ölü doğum (ölü doğan bir bebek) yapma riskinizi artırır. Bebeğinizi korumak üzere, hamileliğiniz boyunca en az bir kez sifiliz bakımından test yaptırmalısınız. Pozitifseniz hemen tedavi almalısınız.
Enfekte bir bebek, hastalık belirti veya semptomları olmadan doğabilir. Bununla birlikte, acil olarak tedavi edilmezse birkaç hafta içinde bebekte ciddi sağlık problemleri gelişir. Tedavi edilmemiş bebekler, katarakt, sağırlık veya nöbet geçirme gibi sağlık sorunları yaşayabilir ve ölebilir.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir !
Trikomonas (veya “trich”), çok yaygın bir cinsel yolla bulaşan hastalıktır (STD). Trichomonas vaginalis adlı protozoa parazit ile enfeksiyon tarafından yol açılır.
Sayfaya Git